15 Kasım 2011 Salı

'hiç vaktimiz yok' 2011 istanbul




hiç vaktimiz yok



hiç vaktimiz yok
dönüyorsun bulmadan sonu
yok vaktimiz hiç
ve hiç kimseyle paylaşamadan onu
dım dızlak göçüyoruz istemeden
avuçlarımızda sadece zift
gözkapaklarımız paslı
unutmuşuz dereler akıtmayı yanaklarımızdan
vaktimiz hiç yok
bir damlayı verip de
yerine okyanuslar alamadan
bu göçen son kavim mi bizimkisi
yoksa bu kavim tek kişilik mi
balık gibi bilip de yüzmesini ben
neden boğuluyorum bileğimdeki bu sığ suda
neden!!!
ruhumdaki bu felç
kirpiklerim bile oynamazken
neden tırnaklarımla tırmanmaya çalışıyorum
neden!!!
hiç vaktimiz yokken

'all i need' 2011 izmir




all i need



kelimelerde yandığında düşlerim
aynı anda saçlarından güneşler akardı
yarım yamalak yalardı bulutlar arasından
-sensin! tüm ihtiyacım olan..
diyen tarlalara akarken sözler
kargılar arasından gülümseyerek akardı güneş
-artık hiç akşam olmayacak..
der gibi
ya da yarın belki batıdan doğacak

'dip' 2011 istanbul


dip


bezgin bezler satan bir bezirganım ben
arşını hep titreyerek tutan
ve sadece yamalı kefenler satan
ama çırılçıplak bakarken
flamingolar kadar aklım yerinde
bakışlarıma inme indiğinden beri
göğü silip parlatamıyorum
karanlığın sütünü içirken
pırlanta memelerinden
sadece ölüm çağırıyor beni
lunaparkı andıran
seyrek dişlerin arasından

'daha sararmadan düşen yapraklar 2' 2011 bursa










daha sararmadan düşen yapraklar 2




daha çok yeşildiler
.
.
.
bir albatrosun inişi gibi baktın
henüz sararmayan yapraklar
döküldüğünde ahaste, çınardan
kırılmadık kemiği kalmadı ruhumun

çok taze yemyeşil yapraklar
ilkin hicrete döküldüler
alçıya alıp da tüm ruhları
bir destan gibi tunada sürüklenip
turuncuyu andırdığında güneş
tekrar tekrar uzaya döküldüler
.
.
.
daha çok yeşildiler...

'daha saramadan düşen yapraklar' 2011 balıkesir





daha sararmadan düşen yapraklar




bitişiğimde bir yılgın
kendi kendine dikmiş dudaklarını
söylemesin diye tüm olanları

hemşire koş!!
al dikişlerini yılgının
konuşsun kükreyerek
omuzlarındakilere bir baksın
ağlayarak kalksın harflerle ıslanmış yatağından

harfler...
nal sesleri gibi patırdasın
rüzgara karışsın haykırdığı bu şarkı
nakaratına sığınsın
yeleleri yıldızlara çarpan bu yılkının
ikinci kez bestelenmiş bu cihat şarkısının..