13 Mart 2012 Salı

'siyahkalem' şubat 2012 istanbul







siyahkalem



ateşe yaklaşalım biraz daha
yaklaşalım ki söylediklerimizi
daha rahat okusun
minyatürü çizilmiş kuyruklular

simsiyah bir gündüzde
amnezi koksun otlar
basarken gözlerimizle
yine de ferahlıyalım biraz daha

yeşerirken damarlarım
dişlerken yarım yamalak
sadi'nin dişleriyle
bir üst geçitten sakince
kıpkırmızı bir öğlende
hüzün biçelim şemsin orağıyla
artık ölmek gerek
aşk dökülen koruluklarda

'anevrizma' şubat 2012 istanbul







anevrizma


                                       son vandaliste..


sevdiğin gibi konuşuyorum
dilimde hep aynı tat
barut kokarken parmaklarım
sevdiğin gibi konuşuyorum

kanserli ruhumu saçarken sağa sola
yağlı saçlarımın arasından akıyor
pıhtılaşan hayatlar
sevdiğin gibi konuşuyorum

mosmor bir gecede
grunge'a dokunuyor melek
karganın biri düşürüyor kalbimi gagasından
sevdiğin gibi konuşuyorum

bir ergenin ruhu gibi kokuyor
atmayan bu kalbimin şarkısı
iftira! iftira! bu bir iftira
sevdiğin gibi konuşuyorum...

'açım' şubat 2012 istanbul







açım
                               
                                           * * * 'a


ne kadar yorgun bakıyorsun
kalbin bembeyaz bir ayrılık mevsimi
geçmişin tüm serüvenleri
akarken yanağından
damlasında okyanus
hıçkırığında tufan
nefesinde mesih
o kadar açım ki sana
bi gülümsesen
yağmurlarla yıkanan
serin bir gecenin ardından
sadece sen gelsen.
sessiz sedasız.