bellibelirsiz
esrik yeşili yeni baharın
himayesinde sokakların
elleri kanayan kızlar
soluklarındaki koku
hangi vahşetin şarkısı bu
acı araba frenleri
korkusuz deniz atları saldırırken
dipsizliğinde çiçeklerin
birbiri içinde gülüşlerin
salyasını içerken itlerin
yavaşlıyor mu
yumurtası kuşunun
kirlenmiş kirpikleri
uçurumun dibinde sevişken
albino hayaletler
emziriyor enikleri
olduğu gibi uçan ve yapışan kemiklerine
esrik yeşili yeni baharın
hangi vahşetin şarkısı bu
hep kaybediliyor anlar
geri gelen ne var
hiç
utanç
bir tümör
yarısı taşmış içimden
hemofili hayaletler
servinin gölgesinde akıyor hep
kımıldayamıyor yerinden
biri bas çalıyor
elinde bedenden gitar
saçlarından teli
dişleriyle akordluyor düşleri
belli belirsiz bir şarkı
ölümü anlatan
herkes etrafında dönüyor
soluyor yuvarlanarak
herkes uyuyor koşarken
her uyanışta kabuslar
ağır aksak damarları
kargaların seslerinde şehir
usulca uzanır ve erir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder